--EqLenJe--
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

--EqLenJe--

--αяα∂ığıηız нєяşєу вυяα∂α--
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Özgün |beni ağLtn bi şarkıcı :/|

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
kaciklar.forum0.net
Admin
kaciklar.forum0.net


Mesaj Sayısı : 429
Kayıt tarihi : 12/09/09
Yaş : 30
Nerden : Rock CeheNNeminDen

Özgün |beni ağLtn bi şarkıcı :/| Empty
MesajKonu: Özgün |beni ağLtn bi şarkıcı :/|   Özgün |beni ağLtn bi şarkıcı :/| Icon_minitimeC.tesi Mart 27, 2010 11:25 pm

19 Ekim 1979’da Eskişehir’de doğdum.
Çalışan bir anne- babanın çocuğuydum. O zamanlar annem sekreter, babam
memurmuş. Tek çocuk olarak büyüdüm… Hayatımdaki en önemli kişilerden
biri dedem İlyas Küçükcan’dır. Dedem eğitimci ve yazardı.


8 yaşındayken Eskişehir Anadolu Üniversitesi Çocuk Korosu’na girdim.
Daha o yaştayken bile tek hayalim konservatuvara gidebilmekti. Ancak
babam bu konuya pek de olumlu yaklaşmıyordu. O konservatuvara torpille
girilebileceğine inandığı ve de bu konuda benim üzüleceğimi düşündüğü
için beni sürekli bu fikirden uzaklaştırıyordu.
Ama ben çok direndim ve de sınav sabahı uyuya kalan babamı zorla
uyandırarak konservatuvar sınavına girdim. Sınavda parmaklarıma ve
dişlerine baktılar. Aralık olan dişlerimden acaba hava kaçırır mıyım
diye korktular herhalde.



Sonuçlar açıklandı, viyola bölümünü kazanmıştım. Annem ve babamla
birlikte ansiklopediden viyolayı arayıp bulduk ve nasıl bir enstrüman
olduğunu o zaman öğrendim. Çünkü o zamana kadar viyola diye bir
enstrüman hiç görmemiştim.


11 yaşımda tek başıma Ankara’nın yolunu tuttum… Ankara Devlet
Konservatuvarı’nda yatılı olarak okumaya başladım. O okuldaki hele
yatakhanedeki ilk günlerimi hiç unutmam. Herkes ailesinden uzak olduğu
için ağlıyordu ama ben hedefime ulaştığım için çok mutluydum.


Ailem harçlık yolluyordu ama ben o parayı okuldan kaçıp arkadaşlarımla
atari oynayarak harcıyordum. Tabii sonra da aç kalmamak için peynir
ekmeğe talim ediyordum.
Öğretmenlerim benden memnundu ama hepsinin ortak kanaati aynıydı. “Çok
yeteneklisin ama çalışman gerekir”… Yani çok çalışkan değildim…


Bir yandan da gitar çalıyordum kendi kendime… 16 yaşındayken bu işten
para kazanmaya başladım. Tabii hem gitar çalıp, hem şarkı söyleyerek.
Önce kafelerde sahneye çıkmaya başladım. İlk işimden 500 bin lira almıştım.

Yatılı okuduğum için tabii ki sahneye çıkma konusunda çok
zorlanıyordum. Okuldan kaçıyor, sahne programımı yapıyor ve gece 03’de
tekrar sessizce yatakhaneye giriyordum. Yani o dönem hep kapı yerine
pencereyi kullandım. Bu arada ailem okurken çalışmama karşı olduğu için
çalıştığımı onlardan da saklamıştım.


Kafelerden barlara transfer oldum. İlk bar çalışmam çok beğenildi ve
epey bir popülerlik kazandım. Tabii yaşım küçük olduğu için sanırım bu
beni şımarttı ve patrona şartlar öne sürmeye başladım. Sonuç: İşime son
verildi… Artık işsizdim…
Neyse ki bu dönem çok uzun sürmedi yine barlarda iş buldum. Gece 24’de
sahne alıp, sabahın ilk ışıklarında sahneden iniyordum. 5 kişilik
orkestramla yine çok popüler oldum.


Her şey yolunda gibi görünse de ters giden bazı şeyler de vardı…
Geceleri çok geç yattığım için viyola çalışmalarım etkilenmeye
başlamıştı. Çünkü ben viyoladan çok şarkı söylemeye zaman ayırıyordum.


Mezuniyet dönemim gelip çattığında içimi “ya mezun olamazsam” korkusu
sardı. Her şeyden elimi eteğimi çektim ve kendimi okulun çalışma
odasına kapatıp sabahlara kadar viyola çalıştım.


Bu sıkıntıları unutturacak bir sonuçla okuldan mezun oldum. 100
üzerinden 99 aldım…Okulda kalmam için teklif geldi. Kabul ettim ama bir
yandan da bar çalışmalarına devam ediyordum.


Bu arada Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda da çalışmaya başladım.
Araya bir de master sıkıştırdım ve Polonya’ya gidip master class
çalışması yaptım.


Polonya dönüşü okulun oda orkestrasında da çalışmaya başladım. Bir
yandan da senfoni orkestrası ve dışarıda da bar çalışmalarım devam
ediyordu. Tam bir üçgen oluşmuştu. İtiraf etmeliyim bir yanda klasik
müzik, öte yanda pop, tam bir ikilem yaşadım o dönemde…


Tabii ki amacım senfonide kadrolu olarak yer alabilmekti. Ama zaman
içinde bu ihtimalin zayıfladığını gördüm ve sonunda klasik müzik ile
yollarımı ayırmaya karar verdim.


Bu arada pop müzik sanatçıları değil ama kendi sözlerini ve müziklerini
yapan sanatçılar benim çok dikkatimi çekiyordu. Bu konuda kendimi
yokladım ve bir de baktım besteci kimliğim beni başka bir yöne çekiyor.
Artık ben de söz yazıp, beste yapıyordum.
İçimden gelen sese kulak verdim ve de Türkiye’nin iyi müzik yapan
müzisyenlerinden ve sevilen pop starlarından biri olma kararı aldım
kendi kendime…
Sizce iyi etmiş miyim böyle bir karar almakta, ne dersiniz?

En sevdiği insan:
İnsanlar desek olmaz mı; ailem.


En büyük korkusu:
Yalnız kalmak.


En büyük aşkı:
Daha yaşamadığım aşk.


Başına gelen en büyük olay:
Bir gece sahnede şarkı söylerken önde oturan bir adam tabancasını çekti
ve sağa sola ateş etmeye başladı. Ben yere attım kendimi ve yerde
şarkımı söylemeye devam ettim. Olay bitince de “Kurşun Adres Sormaz ki”
adlı şarkıyı söyledim.



En çok neye güler:
Kamera şakaları ve Ata Demirer.


En sevdiği huyları:
İyi niyetli ve arabulucu olmam. Yani herhangi bir anlaşmazlık olduğunda hemen araya girip insanları uzlaştırabilirim.


En sevdiği yemek:
Balık.

En sevdiği şehir:
Ben Eskişehir’de doğdum, Ankara’da büyüdüm bu nedenle de İstanbul bana çok büyülü geldi.


Söylediği en büyük yalan:
Ben hiç yalan söylemem (Bundan büyük yalan var mı)


En önemli pişmanlığı:
Konservatuarı bitirme döneminde çalışmadım ve çok zorlandım.


En önemli hatası:
İlk bar çalışmamda biraz tanınınca şımardım ve de patrona şartlar ileri sürdüm sonunda da işsiz kaldım.


En büyük başarısı:
Umarım bu albüm olur.


En büyük başarısızlığı:
Sınavlarda aldığım birkaç kötü not dışında yok.


En üzüldüğü olay:
Aldatılmak


En heyecanlandığı an:
Okulun oda orkestrası ile konser veriyorduk ve ben viyola gurup
şefiydim. Uzun bir notada solo yapmam gerekiyordu. Yayı çekerken
heyecandan elim titredi ve kendimi çok kötü hissettim.

İlk aşkı:
1992-2002 yılları arasında yaşadığım ilk kız arkadaşımla olan aşkım.


İlk ayrılığı:
2002’de bir daha bir araya gelmemek üzere 10 yıllık ilişkimi bitirdim.


İlk önemli kararı:
Konservatuar sınavına girmek.


İlk pişmanlığı:
İstanbul’a albüm yapmak için ilk geldiğimde çok korktum ve de geldiğime pişman oldum.



İlk para kazandığı iş:
Bir kafede gitar çalıp, şarkı söylemek.


İlk gerçekleşmesini istediği hayali:
Konservatuara girmekti.


İlk yaptığı yemek:
Yumurta


İlk kavgası:
Küçükken mahallede Ersoy adlı bir çocukla kavga etmiştim.


İlk küstüğü kişi:
Kimseyle küsmeyi sevmem.


İlk büyük hayal kırıklığı:
Konservatuar eğitimim sırasında çok önemli bir sınavdan düşük not almıştım.


İlk büyük sevinci:
Konservatuarı kazandığımı öğrendiğim an yaşadığım sevinç.


İlk hayattan öğrendiği ders:
Hayatı hiç boşlamamak lazım, yoksa düşersin.


İlk korkutan olay:
Her şeyin ilki beni biraz korkutur.


İlk okuduğu kitap:
Şeker Portakalı



İlk etkilendiği oyuncu:
Robin Williams
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kaciklar.yetkin-forum.com
 
Özgün |beni ağLtn bi şarkıcı :/|
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Özgün eLveda |beni ağLtn bi şarkı :/|
» Özgün eLveda |beni ağLtn bi şarkı :/|
» *-*bırakma beni *-*
» Bring Me To LiFe -HayaTa DöNDÜR bENİ ((((İng-Türkçesi))) - Evanescence(ft.Linking Park)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
--EqLenJe-- :: llllllllll [ll] llllllll Müzİq llllllllll [ll] llllllll :: SaNadCı ßiyoqRafiLeri-
Buraya geçin: